Sayısaldan Eşit Ağırlığa Geçenler Nasıl Çalışmalı?
Bölüm değiştirmenin zorlukları nelerdir? Adapte olma sürecinde neler yapılmalıdır? Çevreden gelen tepkilerle nasıl başa çıkılır? Eşit ağırlıkta ve sayısalda iş imkanları nasıldır? Matematiğin kazandığı önem karşısında hangi stratejiler izlenmelidir?
Bu yazımızda sayısaldan eşit ağırlık bölümüne geçmiş ve geçmeyi düşünen öğrencilerin aklına takılan soruları cevaplandıracağız ve bu konuda yapılması gerekenler adına bilgiler vereceğiz.
GEÇİŞ SÜRECİNDE YAŞANANLAR
Öncelikle sayısaldan eşit ağırlığa geçme kararı çok önemli ve bir o kadar da üzerinde iyice düşünülmesi gereken bir konudur. Çünkü sürekli ikilem yaşamak veya kararını verdikten sonra sık sık pişmanlık hissi duymak belki 1 veya 2 senenizi belki de ondan sonraki hayatınızı ciddi bir biçimde etkileyecektir. Bu kararı vermeden önce mutlaka iyice araştırma yapılmalı ve gerekirse bilgili bir kimseden yardım alınmalıdır. Eşit ağırlık bölümüne geçme konusunda önemli sebeplere dayanılarak verilen kararlar olduğu gibi sırf bazı zorluklardan kaçmak adına verilen kararlar da mevcuttur. Kimisi hedeflediği mesleğin artık eşit ağırlıktan bir meslek olduğuna dayanır kimisi artık sayısal derslerin yoğunluğundan kaçmak adına bölüm değiştirir veya belli bir dersi hiç yapamadığını ve artık uğraşmak istemediğini söyler. Örneğin fizik dersini yapamıyorum diyerek eşit ağırlığa geçen birçok öğrenci vardır. Bu sebeplerden hangisi olursa olsun geçişi yapmadan önce yeterince bilgi toplanmalı ve sağlıklı bir karar alma süreci geçirilmelidir. Bu süreçte elbette sorunlar yaşanacaktır.
Aileniz, arkadaşlarınız, akrabalarınız belki öğretmenler bile bu konuda sizin fikrinize karşı çıkabilir, sizi tereddütte bırakabilir. Genelde sayısal bölüme eşit ağırlığa oranla daha olumlu bakıldığı için bu veya herhangi başka kişilerin farklı görüşleriyle karşılaşabilirsiniz. Oysaki kararı verecek olan kişi sizlersiniz, etkilenecek olan sizin hayatınız. Sadece kendinize odaklanarak bu kararı vermeniz sonucu doğabilecek olumlu veya olumsuz sonuçları belirlemeye çalışarak emin bir şekilde ilerlemelisiniz. Kararınızı verdiğinizde artık arkanıza bakmadan yolunuza konsantre olmalısınız.
SAYISAL DERSLERDEN SONRA YENİ SÖZEL DERSLERLE KARŞILAŞMAK
Sayısal bölümde matematiğin yanı sıra biyoloji, fizik ve kimya gibi alan dersleri bulunmaktadır. Eşit ağırlıkta ise matematikle birlikte coğrafya, edebiyat, tarih dersi gibi sözel dersler bulunmaktadır. Yoğun bir tempoya sahip olunması gereken sayısal alandan sonra eşit ağırlığa geçmek öncelikle kişiye fazlaca rahatlık düşüncesini kaptırabilir. Çünkü sayısal kısımda TYT ve AYT matematik ile birlikte AYT fen derslerini çalışmak AYT alanındaki sözel derslere çalışmaktan daha zordur. Fizik, kimya, biyoloji dersleri lisenin başından itibaren görülen dersler olsa da AYT kapsamına giren konuları gerçekten fazladır ve başarılı olmak için ciddi bir emek ister. Sözel dersler içinse bu gereklilik konusunda aynısını söylemek zordur. AYT fen konularında konunun öğrenilmesiyle birlikte o konu üzerinde sıkça pratik yapılarak o konuya tam bir hakimiyet sağlanabilir. Fakat sözel derslerde örneğin edebiyatta bir konu öğrenildikten sonra fizikteki olduğu kadar soru veya kaynak çözmeden de konu iyice kavranabilir. Soru bankasında, denemelerde soru çözerken diğer sayısal derslerden ziyade soruyu çözmek için salt bilginin çoğu kez yeteceğini anlayacaksınız.
Bu nedenle eşit ağırlık alanında konuları belirli bir takvime oturturken sözel olan dersler biraz daha ileri tarihe atılabilir. Son 5-6 ayda sözel derslere başlamış için birisi için bolca bir vakit vardır. Tabi daha erken başlamakta sorun var diyemeyiz. Konuların zihinde kalıcılığını arttırmak adına böyle bir yöntemi öneriyoruz. Sayısal derslerden sonra edebiyat, tarih gibi dersleri çalışmaya başlayınca daha rahat bir şekilde konularda ilerleme yapılabildiğini göreceksiniz. Derslerde yaşanacak olan hafiflemenin size negatif bir şekilde dönmesini engellemek adına her derse önem verip üstüne düşmelisiniz ve rehavete kapılmamanız gerekir. Böylece çok rahat bir şekilde eşit ağırlık sözel derslerini halledebilirsiniz.
AYT MATEMATİK ARTIK DAHA HAYATİ BİR ÖNEME SAHİP
Genel olarak kabul edilen görüşe göre sayısal öğrencilerinin matematiğe olan yeteneği daha fazladır. Bir öğrencinin matematiğinin yeterli seviyede olmadığı durumda sayısalı seçmesi çoğu kez şaşırtıcı görülür. Çünkü sayısal alanın temelinde matematik yatmaktadır. Bu nedenle sayısaldan sınava giren öğrenciler için matematiğin çok önemli olduğu kuşkusuzdur fakat ayırt ediciliği konusunda eşit ağırlıktaki kadar etkili olduğu söylenemez. Sayısaldan yüksek bir sıralama bekleyen öğrencilerin çalışma takviminde çoğunlukla AYT matematik dersine yer vermesi doğru olmaz fakat eşit ağırlık için aynısını diyemeyiz. Şu halde eşit ağırlık alanında yüksek bir sonuç almak için yoğunlaşılan dersin TYT’yi de göz ardı etmemek üzere AYT matematik olması pek doğru bir hareket olacaktır.
Bunların yanında sayısal kökenli bir öğrenci olarak eşit ağırlığa geçerken matematik önemli bir koz olarak kullanılabilr. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere sayısal öğrencilerinin matematiğe olan yatkınlığı ortadadır ve amacı kendisine yoğun veya zor gelen fen derslerinden kurtulmak olanlar için matematik güzel bir fırsat olabilir. Matematiğin öne çıkarıcı özelliğini anlatırken içinde geometriyi barındırmadığı söylenemez. Bu sınavın ayrılmaz ikilisi matematik ve geometri iki kurtarıcı olarak görülebilir. Örneğin TYT’de ve AYT’nin sözel alanında ortalama bir sınav performansı gösteren öğrencilerin AYT matematik testinde 30 veya üzerinde bir netinin olması onları sıralamada öne atacaktır.
TEKRARLAR YAPILIRKEN UYGULANCAK SİSTEMİN DEĞİŞMESİ
Sayısal öğrencileri genel olarak tekrarlarını yaparken soru çözme odaklı hareket ederler. Matematikte de fen derslerinde de notları okumak önemli olmakla birlikte daha çok soru çözerek konuyu pekiştirirler. Çünkü sayısal dersler öğrencilerden yorum yapmasını ister. Eşit ağırlık kısmında ise daha çok bilgiye yorum anlamında bir husus katmadan sorular çözülebilir. Bu noktada da tekrarların bilgileri gözden geçirme olarak yapılması yeterli olacaktır. Matematik ve geometri hariç olmak üzere bunu uygulamak gerekir. Tekrarlar yapılırken not tutma, video izleme, okuma yapma gibi yöntemler uygulanabilir, eşit ağırlık kısmındaki sözel dersler için hayati bir öneme sahiptir.
EŞİT AĞIRLIK ALANINDAKİ İŞ İMKANLARI
Sanılanın aksine eşit ağırlık bölümündeki iş imkanları da sayısal bölümler gibi geniş bir yelpazeye sahiptir. Hukuk, sınıf öğretmenliği, psikoloji, işletme, iktisat, iç mimarlık, bankacılık, çocuk gelişimi gibi çok değerli ve çokça rağbet gören bölümler bulunmaktadır. Zaten çokça öğrencinin okuduğu bir alanda iş imkanlarının az olması şaşırtıcı bir durum olacaktır.
EŞİT AĞIRLIĞA GEÇMENİN DİĞER AVANTAJLARI
Eşit ağırlığa geçen öğrenciler fark edeceklerdir ki dersler daha çok genel kültüre dayanmaktadır. Bu yönüyle dersler daha eğlenceli hale geliyor ve derslerden alınan verim de artıyor. Örneğin Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatı, Osmanlı tarihi, madenler, şiir ve pek çok konu aslında pozitif bilimden ziyade genel kültür alanına girmektedir. Bir başka avantaj ise AYT denemelerinde matematiğe verilecek sürenin daha da arttırılabilmesidir. AYT feni çözen sayısal öğrencileri eşit ağırlık öğrencilerine nazaran AYT matematiğe daha az zaman ayırmaktadır. Eşit ağırlık kısmında ise ciddi bir öneme sahip olan AYT matematiğe daha çok vakit tanınabilir. Son olarak da herkesin bildiği ve bizim de belirttiğimiz gibi eşit ağırlık öğrencilerinin sayısal öğrencilerine göre daha az tempoda efor sarf edebilirler. Her nasılsa bu temponun kesinlikle sizi fazla rahatlığa itmemesi gerekir.
Bu yazımızda eşit ağırlığa geçiş konusunda yapılması gerekenler hakkında incelemede bulunduk. Böylesine kritik bir konuda karar verirken dikkatli davranmanızı öneriyor, bir sonraki yazımızda görüşmek üzere şimdilik iyi çalışmalar diliyorum.