BUZDAĞININ ALTI: SINAV PSİKOLOJİSİ

Üniversiteye hazırlık, önce kafada başlar. Eğer mental olarak ders çalışmaya hazır değilseniz ders masanıza giderken ayaklarınız geri geri gider, bahaneleriniz olur, stresiniz artar ve odaklanma süreniz düşer.

Üniversiteye hazırlık, önce kafada başlar. Eğer mental olarak ders çalışmaya hazır değilseniz ders masanıza giderken ayaklarınız geri geri gider, bahaneleriniz olur, stresiniz artar ve odaklanma süreniz düşer. 12.sınıfta temel liseye geçişimle birlikte bunları yaşayıp YKS’de 99 bininci olmuş biri olarak söylüyorum bunları. Ancak birçok kişi sınav sürecinden bahsederken psikolojik boyutu atlıyor. Sadece kaynak önerisi, günde kaç soru çözmen gerektiği hangi dersi kaç saat çalışman gerektiği... Peki olay sadece bunlardan mı ibaret? Tabii ki değil.
Başaran kişilerin ortak özelliği ortaya sağlam bir irade koyabilmeleri ve bunu bir standart haline getirebilmeleridir.

Sınavı kazanan insanlara bakıldığında da bunu görebilirsin: Zihinleri berraktır; çalışırken dikkat dağıtıcı ögelerden etkilenmez, odağının dağılmasına izin vermezler. Bu yönden kendi adıma mezun senemdeki en büyük değişiklik psikolojik açıdan güçlü kalabilmek oldu. Önceki sene masaya oturduğunda büyük bir kaygı duyan ne yapacağını bilemeyen ben bir sonraki sene kendi programımı hazırlayıp kimsenin baskısı altında kalmadan keyifle çalıştım. Çünkü yüksek mental enerji ile çalışınca iştah ve odak süresi artıyor ve çalışma verimliliği maksimize ediliyor. Haliyle mezun senesinde sıralamayı 99 binden 6 bine çekebilmek mümkün oluyor.
Ruhsal ve mental açıdan güçlü kalabilmek için sosyal hayat çok önemli.

Dışardan bakıldığında Boğaziçi’nde okuyanların günde 10-12 saat ders çalıştığı gibi bir düşünce olabiliyor. Ancak bizler makine değiliz. Peki ya ne yapmalı? Çok çalışmaktan ziyade gerektiğinde çalışmak gerektiğinde sosyalleşmek, kafa dağıtmak başarıya giden yolda anahtar rol oynuyor.

Sosyalleşmeyi ders çalışmak için gerekli bir yakıta benzetecek olursak kendine zaman ayırıp dozunu kaçırmadan gezmen, arkadaşlarınla buluşman, sinemaya, tiyatroya gitmen vb... Zihnine ilaç gibi gelecektir. Böylece bütün gününü evde geçirerek 3 saatte öğrenebileceğin bir konuyu söz gelimi yüksek modunla çalıştığın zaman 1-2 saatte bitirebilirsin.